Ülkemizde sık yapılan dekorasyon hatalarının başında takım mobilya sevgisi geliyor. Birçoğumuz mağazada hazır şekilde yapılmış takımları almayı seviyoruz. Bunun nedeni kolaylık sağlaması! Ama özgün dekorlar için bazen sınırları zorlamak lazım.
Mesela büyük bir kanepe alınca yanına farklı yerlerden tasarımını sevdiğiniz bir berjer fena olmaz. Ya da sevdiğiniz yemek masası için ayrı sandalyeler alabilirsiniz.
İkinci hata yaşam alanının genişliğine dikkat etmeden mobilya almak! Bir takım beğeniliyor ve hemen olduğu gibi satın alınıyor. Ama yaşam alanı küçükse oda sanki mobilyalar içinde yaşasın diye varmış gibi görünmeye başlıyor.
Doğru olan odanın genişliğine bakıp ona uygun mobilyalar almak. Odada rahat hareket edebilmek her şeyden önemli!
Geldik üçüncü hataya! Birçoğumuzun evinde uyum takıntısı var. Her şeyin birbiri ile uyumlu olması gerektiğini düşünüyoruz. Mesela koltuk alıyoruz hemen perdeleri de gidip aynı renklerden seçiyoruz. Oysaki dekorasyonda kontrast etkisi yabana atılacak bir şey değil! Kontrast renkler ve tasarımlar ile dekorasyon daha cazibeli oluyor.
Halı ve perde ölçüsünde hangi hataları yapıyoruz peki? Bazen ortada paspas gibi duracak bir halı alıyoruz bazen de tabanı sanki kaplamış gibi duran bir halıya gidiyoruz. Burada yapılması gereken halıyı koltukların ön ayaklarının altına gelebilecek ölçüde tutmak. Halı ile duvar arasında 15-45 cm boşluk bırakmak.
Perdeye gelince dolgun durması için genişliği alandan 2 cm kadar fazla tutmalısınız. Uzunlukta da ya yerden 1-2 cm yüksek olmalı ya da yere hafif değmeli!
Nedendir bilinmez bizim evlerde o koltuklar illa duvara yaslanıyor. Duvarın kısa sürede lekelenmesini sağlayan bu durum halının da tam olarak yerleşememesine neden oluyor. Olması gereken koltukların ön ayakları halının üstüne gelecek şekilde öne çekmek! İllaki bir şeylere yaslamak istiyorsanız koltuk sırtlarında duvar rafları kullanabilirsiniz. Bu size üstüne bir şeyler koymak için alan sağlar. Koltuğa da dayanak olur.
Biz genellikle evin bütün duvarlarında aynı rengi kullanmayı seviyoruz. Bu hem daha uyguna mal oluyor hem de uyum takıntımızla uyuşuyor. Ama duvarların farklı renkte olması yaşam alanını gizli şekilde bölümlendirmek için bir tüyo! Farklı duvarlarda belirli renklerin farklı tonlarını ya da kontrast pigmentleri kullanmak yaşam alanını daha şık hale getirir.
Aydınlatma dekorasyon için en önemli takı görevindedir. Nasıl ki takılar eklenince kombinler harika duruma geliyorsa dekorasyonda da aydınlatma ile bu sağlanıyor. Burada yapılan hata genellikle tek bir avize ile ortamı aydınlatmak. Ama doğru olan katmanlı aydınlatmalardan yararlanmak. Öyle yaptığınızda alan yeterli ışık alır ve daha sıcak bir ortam oluşur. Bunun yolu da avizenin yanına aplikleri eklemekten ya da abajur ve lambader gibi alternatif aydınlatma türlerini kullanmaktan geçiyor.
Küçük biblolar gibi birçok obje evlerimizde nedense yer buluyor. Ama dekorasyonda objenin orta ya da büyük boyutlu olanı makul. Çünkü küçük boyutlu objeler fazla kullanıldıkları takdirde karmaşıklık hissi veriyor. Dekorasyonun basit görünmesine neden olan bu durumun önüne geçmek için az ama öz objelere yönelmek en iyisi!
Geldik bir başka hataya! Bizim evlerde duvarlarda ya hiçbir aksesuar olmuyor ya da gözü yoracak kadar çok parça oluyor. Bunun ideali duvarın genişliğine uyum sağlayacak ölçülerde tablo, ayna ya da alternatif aksesuar kullanmak. Örneğin büyük bir duvar için 1-3 tablo kullanılabilir. Bunu ayna ile desteklemeniz de mümkün! Küçük bir duvar için ise orta ya da büyük boyutlu bir tablo işinizi görür!
Geldik son bir hataya! Aslında bu doğrudan ülkemize ait bir hata sayılmaz. Sosyal medyanın etkisiyle her şey hızlıca trend olup demode duruma düşebiliyor. Bu arada popülerliğe adapte olmuş kişiler de hemen o ürünleri almaya çalışıyor. Böylece içe sinmeyen ürünlerden ve boşa para harcamaktan oluşan bir döngü ortaya çıkıyor.
Doğru olan her zaman içe sinen parçaları almak, moda diye bir şeye yönelmemek ve evin ihtiyaçlarını iyi bilmek. Bu şekilde aldığınız hiçbir parçadan kolay kolay sıkılmazsınız.
Bu paylaşımın 2 fotoğrafı var.
Devamını Gör