Şimdi sizlerle bozkırın ortasında, bol hayvanlı ve gücünü tamamen doğadan alan bir eve konuk oluyoruz. Ankara'daki evimiz 45 metrekarelik minik bir dünya!
Bu minik dünyanın yerlileri, buraya taşınmadan önce gürültülü şehir hayatında uzun süre yaşamışlar. Sonra bir gün bozkırdan çağrı gelince de hemen tası tarağı toplayıp kaçmışlar.
Daha önce yatırım amacıyla alınan arsadaki bu ev, uzun süre su ve elektrik olmadığı için boş kalmış. Su aboneliği yapıldıktan sonra elektrik için de solar sistemli çözüm düşünülmüş. Böylece eve taşınmamak için neden kalmamış.
Bozkır evi şehre çok uzak olmadığı için ev sahiplerimiz ne işlerini bırakmak zorunda kalmış ne de buraya taşınmak için emekliliği beklemiş!
Ev çok eski olduğu için ve teknik sorunlardan ötürü elbette ki zorluklar yaşanıyormuş ama ev sahiplerimiz hayal ettiği hayatın içinde olduklarından bunları da gözmezden gelebiliyormuş.
Ekolojik bir yaşamı aklına koyan ev sahiplerimiz, her ne kadar zamanın çoğunu bahçede kedi ve tavuklarıyla geçirse de evin içini de kendilerine göre dekore etmeyi ihmal etmemişler.
Country stilin belirgin olduğu evde, sıcaklığın önüne geçecek hiçbir şeye yer verilmemiş.
Alan küçük olduğu için işlevsel köşe koltuk ile oturma köşesi ortaya çıkarılmış. Amerikan mutfak da yine kullanışlılık baz alınarak oluşturulmuş.
Duvar dekorlarına önem veren ev sahiplerimiz, natürel bir görünüm için küf yeşilini mutfakta kullanmış. Aynı dokudaki başka soft renk de yatak odasını farklılaştırmış.
Her karesinden çokça ilham alacağınız evimize geçmeden önce şuraya bir not bırakalım:
Takip etmek isteyenler için ev sahibimizin Instagram adresi: @bozkirevi
Buyurun konuk olalım.