Duyguları ifade eden kelimeler bulmak her zaman çok kolay değil. Danimarkaca bir kelime olan "hygge" ise bir duygunun kelimelere ifade edilmiş hali. Kelimeyi bilmesiniz bile eminiz duyguyu çok iyi tanıyorsunuz. Dışarıda hava serin, siz sıcacık evinizdesiniz. Ayakta kalın çoraplar, üstünüzde rahat kıyafetler, yapacak iş yok, elinizde çay veya kahveniz bir şeyler okuyorsunuz. Ya da belki evde bir arkadaş var. Onunla sohbet, muhabbet. Şömine varsa karşısındasınız, güzel kokulu mumların kokuları kahvenin kokularına karışmış.. Evet arkadaşlar, editörünüz bunları yazarken eridi.. İşte bu hygge! Soğuk havalarda evde zaman geçirirken, kendine sıcak, keyifli, rahatlatıcı bir ortam yaratmak.
Hygge, kişinin evde kendine rahat bir ortam oluşturması denebilir. Bu isterseniz kendi başınıza isterseniz arkadaş ve aile ile birlikte olabilir. Hygge sadece battaniyeler, mumlar, şömine ile evde kış dekorasyonu oluşturmak demek değil; bir yaşam felsefesi. Rahatlamayı ve kendine karşı kibar olmaya çalışmayı hedeflemek. Küçük şeylerden mutlu olmaya çalışmak, aile ile içilen bir çayın bile sonuna kadar keyfini sürmektir.
Şimdi gelin bu felsefenin dekorasyona nasıl yansıdığına bakalım!