"Hastane odası gibi evleri sevmiyorum". Bu orijinal tabir bizleri şimdi evinde ağırlayan Sıla Hanım'ın annesine ait.

Dekorasyon konusunda annesiyle hemfikir olan ev sahibimiz, hendine has alanları sevenlerden. Evin içinde yaşayan kişinin ruhunu yansıtan detayları önemseyenlerden...

Evinin dekorasyonuyla sadece kendisi ilgilenmiş ev sahibimiz. En çok önem verdiği duvarları, diğer detaylardan daha çok sahiplenmiş.

Her duvarda farklı bir tasarım denenmiş: Salonun gri duvarları yuvarlak figür ile samimiyet kazanmış. Çocuk odası ve diğer alanların duvarları da yine boş bırakılmamış.

Duvarlar yeterince doldurulduktan sonra sıra diğer aşamalara gelmiş. Salona seçilen mobilyalarda zümrüt yeşili ve antrasit tonunun uyumundan faydalanılmış.

Alışıldık görünümlerin aksine bu iki renge eşlik edecek perdeler oldukça farklı bir şekilde seçilmiş. Her iki renk için de cesaretli sayılabilecek pastel bir ton, salonun pencerelerini kaplamış.

Masif ahşabın ortamdaki natürel halini çok seven Sıla Hanım, kitaplık ve yemek masası aracılığıyla bunu sağlamış.

Salon dışındaki her alanda özenli tavrını koruyan ev sahibimiz, gri dolaplı mutfağında çizgili duvar kağıdı ile farklılık sağlamış.

Mutfağa yerleştirilen İskandinav tarzını yansıtan minimalist masa ve sandalyeler de alana çok yakışmış. Duvarı süsleyen terek de ortamın keyifli detaylarından...

Oturma odası ve diğer alanlardan da karelerle buluşacağınız evimize geçmeden önce şuraya bir not bırakalım:

Takip etmek isteyenler için ev sahibimizin Iınstagram adresi: @silatg_ 

Buyurun konuk olalım.