Şimdi sizleri bir garaja götürüyoruz. Daha doğrusu çok amaçlı kullanılan garajın dönüştüğü mutfağa!

Bütün hikaye ev sahibimiz Nil Hanım'ın babaanne evine özlem duymasıyla başlıyor. Babaannesini hasretle hatırlayan ev sahibimiz, onun hatıralarını yaşatmak istemiş. Bunun için de gözüne kullanmadığı garaj takılmış.

Ne mi yapmaya karar vermiş? Garajı yeniden elden geçirecek ve orayı babaannesinin köy mutfağına çevirecek. Bu sayede hem anıları yad edecek hem de hayallerindeki alana ulaşacak.

Rota belli olunca Nil Hanım işlere girişivermiş. İlk olarak garajın zemini natürel hale getirilmiş. Daha sonra da eski evinden çıkartılan mutfak dolapları monte edilmiş.

Eski evden gelen mutfak dolaplarının rengi düz beyazmış. Bu görünüm Nil Hanım'ın içine sinmemiş. Almış eline yeşil boyayı ve başlamış dolapları boyamaya.

Dolaplar boyandıktan sonra kullanılmayan eşyalar içinden küflenmiş ferforje masa ve sandalyeleri bulmuş. Onları da bir güzel temizleyip siyaha boyamış.

Mutfağın genel görünümünde büyük parçalar tamam! Sıra küçük dokunuşlarda. El yeteneği iyi olan Nil Hanım vazgeçemediği pazen kumaşları almış ve onlardan perde ve masa örtüleri dikmiş. Hem de en sevdiği kırmızı tonunda!

Pazen kumaştan sonra da mutfağın her köşesini çiçeklerle donatmış. Bir de üstüne profesyonel iş haline getirdiği makromeleri serpiştirince alan keyiften dört köşe olmuş.

Duvar nişleri, nostaljik objeleri ve birçok sürpriz köşesiyle sizleri karşılayacak bu mutfağı çok seveceksiniz.

Fotoğrafları ile sizi buluşturmadan önce şuraya bir not bırakalım:

Takip etmek isteyenler için ev sahibimizin Instagram adresi: @nil_evi 

Buyurun konuk olalım.