Bu mutfağa girince insan Türkiye'de bir apartman dairesi içinde değil de, Toskana'da bir çiftlik evindeymiş gibi hissediyor. Tamam tamam abartmayalım, hala bir apartman dairesindeyiz. Zaten Ebru Hanım'ın tasarımının güzelliği de bu. Bambaşka bir yaşama ait bir tarzı almış, bunu kendisine ait yapmış. Rustik stilin sıcaklığını, samimiyetini bir apartman dairesinin mutfağına taşımış.
Rustik bir mutfak tasarlamak için ille de yıpranmış taşlar, el boyama seramikler, ortada büyük bir taş fırın gerekmiyor. Taş yoksa metro seramikler var. Ahşap zemin ve tezgah da o sıcaklık hissini gayet de verebiliyorlar.
Kapakların ve rafların bir bölümü o rustik hissi veren ahşap dokuda. Tüm kapakları böyle seçmemiş Ebru Hanım. Diğer bölümde kullanılan beyaz kapaklar dekora daha aydınlık, daha hafif bir his katmışlar. Ahşap tezgah ise, tam da bu mutfağın doğallığını tamamlayan bir seçim olmuş.
Çiçekleri, bakırları, ahşap kesme tahtaları, jüt halısı ile detaylara baktıkça böyle mutfak, böyle tamamlanır işte dedik!
Ebru Hanım'ın evde geçirdiği zaman ise hep yaşamdan zevk almak, küçük de olsa keyif veren detaylarla hayatı doldurmakla ilgili. Mutluluk fışkıran Instagram hesabı @kucuk_potikare 'ye göz atmayan üzülür, başka şey demiyoruz.
Buyurun konuk olalım..