İkisi de templu ve gürültülü çalışma hayatlarına sahip ev sahiplerimize, gün içinde şehir hayatının stresi üzerine, bir de akşamları evlerine döndüklerinde apartman hayatının sıkıntılarına katlanmak iyice zor gelmeye başlamış. Buna bir de gürültülü komşu eklenince, yıllardır hayalini kurup, cesaret edemedikleri bir köy evine taşınma fikrini gerçekleştirmeye karar vermişler. Şimdi geriye dönüş baktıklarında başta tereddütle yaklaştıkları bu kararı vermekten çok memnunlar. Şömine karşısında mayışıp, verandasında keyif yapacakları bir evleri var. *" Komşuların gürültüsü yerine, kuşların sesiyle uyandığımız bir evimiz var. Nasıl sevmeyelim bu evi."* diyor Ebru hanım gülerek.

Evini dekore ederken, bu evin doğanın içinde bir ev olduğunu hiç aklından çıkarmamış Ebru hanım. Özenle dekore edilmiş evi, zarif ama abartısız. Rustik esintiler ile bir kır evi havası kazanmış.

Geniş mutfaklarında hem ailecek yemeklerini yiyebilecekleri, hem de misafirlerini ağırlayacak büyük bir ahşap masa kullanılmış. Masa Düzce Antik Mobilya, sandalyeler Elita Sandalye'den.

Verandaya açılan salon oldukça geniş. Burada farklı farklı köşeler oluşturmuş ev sahiplerimiz. Salonun yıldızı ise dekorun odağına yerleşmiş şömine. Konforlu köşe koltuk, tam da şömine karşısı keyif yapmalık bir ortam oluşturuyor. Buyrun konuk olalım..