Güzeloğlu ailesinin kendi emekleriyle 3 senede tamamladıkları köy evi.
Yıllarca İsviçre, Almanya ve Azerbaycan'da çalıştıktan sonra, emekliliklerini zevk alacakları bir şeylerle uğraşıp, kapitalizmden olabildiğince uzak, doğaya yakın bir şekilde geçirmeye karar vermiş ev sahiplerimiz Mehtap hanım ve Hakkı bey.
Kemalpaşa'da 2 dönümlük bu arazi, içinde de bir köy evi bulunan bu yerin ilanını internette gören ev sahiplerimiz, almaya karar verip; aldıklarından itibaren 3 senelik bir süreçte, bahçeden, evin dekoruna, boruların ve çatının tamirinden, kalorifer döşenmesine her detayını kendileri emekleri ile yapıyorlar.
Evlerini sadece tatillerinde kullanıp, doğanın ve yeşilin keyfini çıkaracakları bir yer olarak görmeyen ev sahiplerimiz, köy hayatına ayrıca ilgi duyuyorlar. Bahçelerine 130 meyve ağacı dikmişler; 1 horoz, 1 tavukla başladıkları kümesleri şimdilerde 51 tavuk barındırıyor. Zeytinleri, zeytinyağları, tarhanaları, reçelleri ve turşuları, kısacası mümkün olduğunca her şeyi kendileri öğrenip, üretmeye çalışıyorlar.. Neredeyse her ay başka bir ağaçları meyve veriyor; mevsimin meyvesini yiyip, fazlalıkları komşularıyla paylaşıyor, takas yapıp, komşularının ellerinden bazen buğday, bazen salçayla mükafatlandırılıyorlar..
Mehtap hanım, 50 yaşında, şimdiye kadar Türkçe okula gitmediğinden diline çok güvenmese de, artık köyüm dediği bu yerde kendini yabancı hissetmiyor, hemen kendilerinden kabul ettikleri komşularıyla stresten uzak, doğal ve organik beslenerek çok mutlu bir hayat sürüyor..
Henüz ev tamamlanmış değil. Kuyudan gelen suyun akacağı bir ekolojik havuz, bir de ekmeklerini pişirebilecekleri tandır yapmak, en yakın zamanın planları. Buyrun sözü fazla uzatmadan, bu rüya gibi eve konuk olalım..